Köşe Yazıları

Ah şu taksiciler… Siyaset konusu!

Türkiye’de siyaset bitti mi? Hayır, bitmedi. Ama yeni bir döneme girildiği kesin. Artık klasik siyaset anlayışının çöktüğü, halkın yeni bir dil ve yaklaşım beklediği bir dönemdeyiz. Eskisi gibi klişe söylemlerle, sloganik politikalarla halkı kandırmanın artık mümkün olmadığını herkes görmek zorunda. Ancak söz konusu değişim sadece siyaset sahnesiyle sınırlı değil; toplumsal alanda da derin dönüşümler yaşanıyor.

Bu dönüşümden nasibini alan meslek gruplarından biri de taksiciler. Taksicilik sektörü, yıllardır halkın şikayetlerinin odak noktalarından biri haline geldi. Hizmet kalitesinin düşüklüğü, fahiş fiyat politikaları, kaba davranışlar ve alternatif ulaşım modellerine karşı takınılan agresif tutumlar, bu sektörü toplum gözünde çoktan itibarsızlaştırdı.

Yolcu seçen, kısa mesafe almayan, turistleri dolandıran bir zihniyet, sadece taksiciliği değil, şehrin ulaşım düzenini de mahvediyor. Bu durumun farkında olan halk, artık farklı ulaşım seçeneklerine yöneliyor. Ancak taksiciler, kendilerini düzeltmek yerine alternatif sistemleri engelleme peşinde. Rekabetin doğal bir sonucu olarak hizmeti geliştirmek yerine, kolay yoldan para kazanmanın peşine düşüyorlar.

Siyaset sahnesinde yaşanan dönüşümler gibi, hizmet sektörlerinde de köklü değişimler kaçınılmaz. Halk, eskisi gibi kendisine dayatılan köhne düzene boyun eğecek durumda değil. Taksi sektörü ya kendini geliştirerek modern ulaşım düzenine uyum sağlayacak ya da tarihin tozlu raflarında yerini alacak.

Yeni dönem, eski sömürü zihniyetine sahip olan herkes için bir son olabilir. Değişim kaçınılmaz ve Türkiye’nin girdiği bu yeni siyaset ve toplum döneminde, halkın gerçek taleplerine kulak vermeyenler çoktan kaybetmiş demektir.

Başa dön tuşu