Alkol kullanım bozukluğu, bir bireyin hayatına olumsuz etkileri olan, alkol tüketme arzusu veya fiziksel bağımlılık geliştirdiği bir durumu ifade eder. Geçmişte, bu tür bir durumda olan kişilere “alkolik” denirdi, ancak bu terim artık yararsız ve aşağılayıcı bir etiket olarak kabul edilmektedir. Alkolik Kimlere Denir? Nasıl Tedavi Edilir?
Sağlık uzmanları şimdi bu durumu “alkol kullanım bozukluğu (AUD)” olarak adlandırıyorlar. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, her yıl küresel olarak 3,3 milyon ölüm, zararlı alkol kullanımının sonucu olarak meydana gelmektedir.
Bu, alkol kullanımının yaygın ve ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu göstermektedir. AUD tanısı alan kişilere yardım ve destek sunulması, bu sorunun etkilerini azaltmada önemli bir adımdır.
Alkoliğin Tanımı
“Alkolik” terimi artık uluslararası sağlık topluluğunda kullanılmayan bir terimdir. Ulusal Alkol Suistimali ve Alkolizm Enstitüsü (NIAAA), kontrolsüz alkol alımını “şiddetli hale gelen içme sorunu” olarak tanımlamaktadır.
Bu rahatsızlığa sahip olan bireyler, içkiyi ne zaman ve nasıl bırakacaklarını kontrol edemezler. Alkol hakkında düşünmek için çok zaman harcayabilirler ve bu durum evde, işte ve finansal olarak ciddi sorunlara neden olsa bile ne kadar içtiklerini kontrol edemezler.
Orta derecede alkol tüketimi genellikle herhangi bir psikolojik veya fiziksel zarara yol açmaz. Ancak, sosyal içki alışkanlığına sahip olan kişiler, tüketimlerini artırırlarsa veya düzenli olarak önerilen miktarın üzerinde içerlerse, sonunda Alkol Kullanım Bozukluğu (AUD) gelişebilir. Alkolik Kimlere Denir? Nasıl Tedavi Edilir?
AUD, alkol tüketiminde kontrol kaybı, fiziksel bağımlılık ve diğer olumsuz etkilere işaret eden bir tıbbi tanıdır. Bu nedenle, alkol sorunlarına sahip kişilere yardım ve tedavi sağlanması önemlidir.
Alkolik Kime Denir?
Yalnız ya da gizlice içmek.
Alkol tüketimini sınırlayamamak.
Karartma ve zamanın parçalarını hatırlayamamak.
İçki içme ritüellerine sahip olmak ve bu ritüellere aşırı bağımlılık göstermek (örneğin, yemeklerden önce, yemek sırasında veya sonrasında, işten sonra içki içmek).
Daha önce zevk aldıkları hobilerden ilgiyi kaybetmek.
İçme dürtüsü hissetmek.
İçme zamanı yaklaşırken sinirlilik hissetmek, özellikle alkol mevcut değilse ya da ulaşılamıyorsa.
Olası olmayan yerlerde alkol depolamak.
İyi hissetmek için içkiyi yudumlamak.
İçki içme nedeniyle ilişkilerde, hukuk sorunlarında, finansal sıkıntılarda veya işle ilgili problemlerde yaşamak.
Alkolün etkisini hissetmek için daha fazla alkol tüketme ihtiyacı duymak.
Alkolü içmediğinde mide bulantısı, terleme veya titreme gibi yoksunluk belirtileri yaşamak.
Bu belirtiler, AUD’nin bir göstergesi olabilir. AUD tanısı almak ve tedaviye başlamak önemlidir, çünkü bu durum fiziksel ve psikolojik sağlığı ciddi şekilde etkileyebilir. Tedavi, danışmanlık, destek grupları ve diğer sağlık hizmetleri aracılığıyla sağlanabilir. AUD’ye sahip olan kişiler, uzman yardımı alarak daha sağlıklı bir yaşam tarzına yönlendirilebilirler.
Alkol tüketimi, hayatınızın diğer tüm aktivitelerini gölgede bıraktığında, bağımlılığın gelişmesi birkaç yıl sürebilir. Alkol bağımlılığıyla ilişkilendirilen sorunlar oldukça çeşitlidir ve fiziksel, psikolojik ve sosyal etkilere neden olabilir.
Olası Risk Faktörleri Nelerdir?
Genetik Faktörler: Aile geçmişi, alkol bağımlılığı riskini artırabilir. Ebeveynlerde veya aile üyelerinde alkol sorunu olan kişilerde, genetik faktörler bağımlılığın gelişme olasılığını artırabilir.
İlk Alkol Deneyimi: Araştırmalar, 15 yaşından önce alkolle tanışan bireylerin ilerleyen yaşlarda alkol sorunları yaşama riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Kolay Erişim: Alkolün kolayca temin edilebilir olması, bağımlılık riskini artırabilir. Örneğin, alkolün düşük fiyatlı ve yaygın olarak bulunabildiği bölgelerde bağımlılık sorunları daha yaygın olabilir.
Stres: Yüksek stres seviyeleri, bazı bireylerin alkolü stresle başa çıkmak için kullanmalarına neden olabilir. Stres hormonları ile alkol bağımlılığı arasında bir ilişki olabilir.
Akran Baskısı: Arkadaş çevresinde alkol kullanımı, kişinin kendi alkol tüketimini etkileyebilir. Arkadaşları düzenli veya aşırı içki içen kişilerin, çok içme olasılığı daha yüksektir.
Düşük Özsaygı: Özsaygısı düşük olan kişiler, alkole başvurma olasılığı daha yüksek olabilir. Alkol, özsaygı sorunlarını geçici olarak hafifletebilir gibi hissettirebilir.
Depresyon: Depresyon sorunu yaşayan bireyler, bazen kendilerini daha iyi hissetmek için alkolü kullanabilirler. Ancak, aşırı alkol tüketimi depresyon riskini artırabilir.
Alkol Testleri
Kan testleri, alkol tüketimini belirlemekte etkili bir araç olabilir, ancak uzun süreli yoğun alkol kullanımını kesin olarak tespit etmek her zaman zor olabilir.
Kan testleri, uzun süreli alkol kötüye kullanımının bir göstergesi olarak kırmızı kan hücrelerinin boyutundaki artışı gösterebilir.
Karbonhidrat eksikliği olan transferrin (CDT) adlı bir kan testi, ağır alkol tüketimini tespit etmek için oldukça faydalı olabilir.
Diğer testler, karaciğer hasarı veya erkeklerde düşük testosteron seviyeleri gibi sonuçlar üretebilir, bu da kronik alkol kullanımının belirtileri olabilir.
Ancak, alkol sorunlarını teşhis etmek ve tedavi etmek için sadece kan testlerine güvenmek yetersiz olabilir. Doğru bir tanıya ulaşmak için uygun bir anket veya görüşme ile birleştirilmesi sıklıkla daha etkilidir.
Birçok insan, sağlıksız miktarlarda alkol tüketmelerine rağmen, bu durumu inkar edebilirler ve alkol alışkanlıklarını azaltma eğiliminde olmayabilirler. Aile üyeleri veya bir doktor ile açıkça iletişim kurmak, kişinin durumunu anlamada yardımcı olabilir, ancak bu tür bir yardım için kişinin izin vermesi gerekebilir.
Aşırı Derecede Alkol İçmenin Zararları
Karaciğer Hasarı: Alkol karaciğer üzerinde ciddi zararlara yol açabilir. Alkol hepatiti, siroz ve karaciğer kanseri riskini artırabilir.
Kardiyovasküler Sorunlar: Fazla alkol, yüksek tansiyon, kalp ritmi bozuklukları ve kalp hastalığı riskini artırabilir.
Sindirim Sorunları: Alkol, mide zarını tahriş edebilir ve sindirim sorunlarına neden olabilir.
Nörolojik Sorunlar: Kronik alkol kullanımı, nörolojik bozukluklara neden olabilir ve beyin hasarına yol açabilir. Bunun sonucunda hafıza kaybı ve bilişsel sorunlar ortaya çıkabilir.
Bağışıklık Sistemi Zayıflaması: Fazla alkol tüketimi bağışıklık sistemini zayıflatabilir, vücudu enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirebilir.
Depresyon ve Anksiyete: Alkol, depresyon ve anksiyete sorunlarını şiddetlendirebilir veya tetikleyebilir.
Sosyal Sorunlar: Alkol, aile içi sorunlara, iş problemlerine ve ilişki sıkıntılarına yol açabilir.
İş Kaybı ve Finansal Sorunlar: Alkol bağımlılığı iş kaybına ve finansal sorunlara yol açabilir.
Kaza ve Yaralanmalar: Alkol, kaza riskini artırır. Sarhoşken araç kullanmak veya tehlikeli aktivitelerde bulunmak ciddi yaralanmalara neden olabilir.
Alkol Bağımlılığı: Fazla alkol tüketimi, alkol bağımlılığına yol açabilir. Bu, kişinin alkolü kontrol edememesi ve fiziksel bağımlılık geliştirmesi anlamına gelir.
Kronik Sağlık Sorunları: Alkol kötüye kullanımı, şeker hastalığı, kanser ve diğer kronik sağlık sorunlarının riskini artırabilir.
Erkeklerde İnfertilite: Aşırı alkol tüketimi, erkeklerde infertilite (kısırlık) riskini artırabilir.
Alçı tedavisi, birçok kişi için yaşamı kolaylaştıran bir tedavi yöntemidir. Tedavi sonrası bölgenin iyileşmesi için gerekli destek sağlandığından, kişilerin işlerinden ve günlük aktivitelerinden bir süreliğine uzak kalmaları gerekebilir. Bu durum, tedavinin etkinliği ve hızlı bir iyileşme süreci için gereklidir. Alçı Sonrası Kıllanmanın Nedeni Nedir? Ancak, alçı tedavisinin bazı yan etkileri...
15.06.2023
Alçı Sonrası Kıllanmanın Nedeni Nedir? için yorumlar kapalı
Onlarca ülkede yapılan bir araştırma, kanserin kalp hastalıklarını geride bırakarak ana ölüm nedeni haline geldiğini ortaya koydu. Kanada McMaster Üniversitesi Nüfus ve Sağlık Araştırmaları Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen bu araştırma, yaşları 35 ile 70 arasında değişen 160 bini aşkın hastanın ölüm ve hastalık kayıtlarının incelenmesiyle yapıldı. Türkiye’de ölümlerin yarısı kalp ve...
23.06.2023
Türkiye’de ölümlerin yarısı kalp ve kanser sebebiyle yaşanıyor için yorumlar kapalı
Sirkeli su, yaygın olarak kullanılan doğal bir çözeltidir ve bazı insanlar tarafından ayak mantarı tedavisinde kullanıldığı iddia edilmektedir. Ancak, sirkeli suyun ayak mantarı üzerindeki etkileri ve gerçekten tedavi edici olup olmadığı konusunda bilimsel kanıtlar sınırlıdır. Ayak mantarı, mantar türleri tarafından oluşturulan bir enfeksiyondur ve ayakların ıslak, sıcak ve nemli ortamlarda...
03.07.2023
Sirkeli Su Ayak Mantarına İyi Gelir Mi? için yorumlar kapalı
Arveles, nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ) sınıfına ait bir ilaçtır ve iltihaplanma, ağrı ve ateş gibi semptomları hafifletmek için kullanılır. Etkin madde olarak nimesulid içerir. Ancak, herhangi bir ilacı kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir, çünkü bel ağrısı farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir ve her durum için aynı tedavi yöntemi uygun...
15.06.2023
Arveles Bel Ağrısını Geçirir Mi? için yorumlar kapalı
Dubhaston, bir ilaç markası altında pazarlanan bir hormon ilacıdır. Aktif bileşeni didrogesteron olan Dubhaston, özellikle kadınlarda hormonal düzensizliklerin tedavisinde kullanılır. Endometriozis, düşük düzeyde progesteron üretimi, menstrüel düzensizlikler ve kısırlık gibi durumların tedavisinde etkilidir. Duphaston Nedir? Ne İçin Kullanılır? Duphaston Ne İçin Kullanılır? Dubhaston, progesteron benzeri bir hormon olan didrogesteronu içerir....
18.06.2023
Duphaston Nedir? Ne İçin Kullanılır? için yorumlar kapalı
Panik atak sırasında boğaz düğümlenmesi gibi fiziksel semptomlar sıkça yaşanabilir. Panik atak, ani ve yoğun bir şekilde ortaya çıkan anksiyete (anksiyete bozukluğu) atağıdır ve kişi panik, korku veya yoğun endişe hissi yaşar. Bu durumlar sırasında vücut bir “savaş ya da kaç” tepkisi verir ve bir dizi fizyolojik değişiklik meydana gelir,...
19.09.2023
Panik Atak Boğaz Düğümlenmesi Neden Olur ve Nasıl Geçer? için yorumlar kapalı